Bu Blogda Ara

29 Mart 2015 Pazar

Blistex Lip Tone Dudak Nemlendirici İncelemem




Herkese uzun aramdan sonra yeniden merhaba!

Bugünün blog konusu dudak bakımı hakkında. Dudak bakımına baya önem veriyorum ve genelde bakım ürünlerim arasında lipbalm yani dudak nemlendiricileri önde olur. Birçok ürün deniyorum. Çünkü dudaklarıma iyi bakım yapmazsam, kanayacak kadar kurur ve yara olur. Hassasiyeti de büyük. Bugün ise benim dudak bakımı konusunda uygun fiyatlı ve favori markamdan Blistex'in Lip Tone adlı ürününü inceleyeceğim.



Adından bilindiği üzere, dudağa çok çok doğal bir renk veriyor. Ben daha çok renk versin diye üstünden baya geçiyorum o zaman çok hoş bir pembelik veriyor. Diğer bildiğimiz lipbalmlar gibi vişneli, böğürtlenli gibi tadı yok. Biraz değişik bir kokusu var. Yapısı ilk kullandığımda kalın gelmişti bana ama sürdükçe yapısı normale dönüyor. Dudak ısısına göre yumuşuyor. Sürdükten sonra çok hafif bir yanma hissediyorsunuz. İçinde mentol olabilir. Ama kesinlikle acımtırak ve yoğun bir mentol değil. Hafifi karıncalanma hissi diyelim.


Nemlendirmesine gelirsek, çok çok sorunluysa dudaklar, tedavi amacı gütmüyor. Sadece günlük nemlendirme. Ben çantamdan ruj sürmediğim zamanlar, çıkarıp çıkarıp sürüyordum. Gerçekten dudaklarıma çok iyi nem veriyordu. Ağır formda olanları gece sürmek lazım zaten. Benim o kadar çabuk kuruyan dudaklarım olmasına rağmen, lipbalmlarda ağır formül sevemiyorum. Aldıklarımı da mutlaka gece yatarken kullanırım. Bir kere gece yatarken süreyim dedim bunu, ve sabaha kalktığımda dudaklarımı çok güzel korumuş oluyor. Hatta ruj sürdüğüm zaman, herhangi bir lipbalm sürmüyorum. Bu kadar süre boyunca etkili olacağını düşünmemiştim. 


Yapış yapış ve ıslak bir bitişi yok. Bu yüzden ruj altına rahatça sürebilirsiniz. Sürdükten sonra ise rujunuzun bozulması gibi bir problemle karşılaşmıyorsunuz. En azından ben karşılaşmadım. İçinde ayrıca SPF 15 var. Dudakların da güneşin zararlı ışınlarından korunmaya ihtiyacı var bu yüzden en iyi yanlarından biri de olmuş bu. 



İçeriğe önem verenler için bu da içerik listesi. İçinde paraben yok. 


Sonuç olarak benim favori dudak nemlendiricim desem daha iyi. Çok sorunlu dudaklara iyi gelmez fakat günlük olarak çantanızda bulunduğunda, sürme ihtiyacı hissettiren bir lipbalm. Yapış yapış his vermemesi de en büyük artısı. Benim sorunlu dudaklarımı bile iyi biçimde gösteriyor. Fiyatı 9 TL gibi bir şeydi ben indirimden kendisini 5 TL civarı almıştım. Birçok kozmetik ve kişisel bakım mağazalarında ve eczanelerde, online sitelerde bulabilirsiniz. Ve oldukça da bereketli ürün. 5 ay olacak neredeyse kullanalı ve lipbalm yarılanmadı kolay kolay. Geceleri sürüp, sabah kalktığımda dahi güzel bakım yapmış oluyor. Bu markanın diğer serilerini de ve daha güçlü olanlarını da yazacağım mutlaka. Şimdilik bu kadar, diğer yazılarımda görüşmek üzere! Sevgiyle kalın! :)

22 Mart 2015 Pazar

Garnier Kusursuz Makyaj Temizleme Suyu


Merhabalar tekrardan!
Bloğuma yeniden dönebildim sonunda! :)
Bugün piyasanın başarılı ürünlerinden biri olan Garnier Kusursuz Makyaj Temizleme Suyu'nu ele alacağım. Geçen sene çok iyi bir reklam girişimi yaptı ve inanılmaz derecede tuttu. O kadar popüler oldu ki, reklam panolarında da adını gördüğüm oldu. 

Aldığım günden bu yana kullandığım tek makyaj temizleme suyu. Bir o kadar daha popüler olan Bioderma Sensibio H2O'ya benzer olarak gösteriliyor. Onu hiç kullanmadım. Cildime göre olan bir temizleme suyu olduğunu düşünmemiştim. Yağlı ciltler olan Sebium H2O da bir türlü indirime girmek bilmiyordu. Cilt önemli evet ama makyaj temizeme suyuna 65 TL civarında para vermek pek bana uygun gelmedi. Daha uygununu bulurum diye makyajımı başka ürünle çıkartırdım başarılı olmasa da. Sadece yüzüme reaksiyon göstermedi ama iyi de temizlemezdi. 
Garnier'ın bu ürünü imdadıma öyle bir yetişti ki, her indirimde yedekliyorum. 400 ml ve üzerinde yazdığı gibi de 200 kullanımlık. Baya yeterli bir ürün. Kendisini bir makyaj temizleme diskine yeterli miktarda sürüp, tüm yüzümdeki makyajı yavaşça temizliyorum. Ürünü temizlemede oldukça başarılı. Sürdükten sonra yüzü germiyor ve yapış yapış bir hisse rastlamadım ki bu benim büyük problemlerimden biridir. Sildikten sonra yüzümü mutlaka yıkarım. Hiçbir makyaj temizleyici suyun kökten temizleme yaptığına inanmadığımdan ötürü, yıkamadan da rahat edemiyorum. Ağır ten makyajı yaptığım zamanlarda da kendisinden memnun kaldım. Yüzümü birden o kadar kimyasaldan kaldırdı. :) İkinci diskide üstünden geçmek amaçlı kullanıyorum. Gerçekten çok az bir ürün kalmış oluyor pamukta.

Hassas, akneye meyilli ve yağlı cildimde hiçbir yan etki yapmadı. Kokusuz, parfümsüz su formülünde bir ürün. Kokusuz olması benim için artı bir özellik çünkü içinde parfüm olan temizleme sularından çekinirim ister istemez. 



Ambalajı tombul, silindir şeklinde ve kapağı zor açılan ürünlerden değil. Siz sıktığınız kadar ürün geliyor ve böylelikle de çok fazla ürün harcamamış oluyorsunuz. 
Göz makyajımı çıkarmada yetersiz buldum. Hatta göz kısmımda kuruluk yaşadım. Far gibi toz ürünleri çıkartıyor ama maskara ve eyelinerı zor çıkartıyor. Baya ovalamanız gerekiyor. Ovalarsanız da gözünüz yanabilir ki benim öyle oldu. Sadece yüzdeki performansı iyi. 
Benim gibi yüzüne yağlı temizleyiciler ve kremler kullanmaya çekiniyorsanız, böyle ürünlere şans vermenizi öneririm. Hem pratik, hem de güzel işlevi var. Ben Bioderma kullanmadığım için kıyaslama yapamayacağım ama önceki kullandığım L'oreal Makyaj Temizleme suyundan kat kat iyi olduğunu söyleyebilirim. Bir senedir değişmeyen temizleyicim oldu kendisi. Ama yeniden hatırlatayım: Bu bir yüz temizleme ürünü değil, mutlaka yüzünüzü yıkayın. Her ne kadar iyi iş de çıkarsa, illa ki yüzünüzde artık oluyor. Pratik bir ürün bu yüzden tercihlerinize ekleyebilirsiniz. Birçok mağazada bulabilirsiniz. Gratis, Watsons, marketler vb. Fiyatı 18 TL kadar ben indirimden alıyorum genelde ve gramajına göre çok çok uyguna geliyor ki indirimsiz fiyatı da gayet uygun. İndirimle 9 TL'ye aldım. Bir sonraki indirimde yeniden alacağım. :) Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, sevgiler! :) 

15 Mart 2015 Pazar

Rimmel London Scandaleyes Lycra Flex Mascara


Merhabalar tekrardan!
Belli aralar verdikten sonra yeniden bloğa dönüyorum nihayet. Bugün yazacağım yazı ise büyük tutkularımdan olan bir maskara hakkında. Maskaranın kendisi ise benim genelde ürünlerinden baya memnun kaldığım, uygun fiyatı ve verdikleri performanslarla tam puan alan Rimmel London markasına ait. Rimmel London Scandaleyes Lycra Flex Mascara, benim bu zamana kadar kullandığım, kirpiklerimdeki etkisine bayıldığım, maskarayı gerçekten bitirebildiğime inandığım bir ürün. Şu an 2. maskaramdayım. Çok memnunum açıkcası. Çok maskara deniyorum, elbette güzeller de var ama elim illa ki buna gidiyor. 


Kendisi fıstık yeşilli, tombul bir şişede geliyor. Genelde tombul maskaralardan hoşlanılmıyor. Kalın fırçalı olurlar genelde ve bu da sürümü zorlaştırır. Evet bu maskaranın fırçası hem biraz geniş hem de kılları sık. Uzatma konusunda idare eder ama amacı zaten uzun süreli hacim verme olduğundan ötürü, bu sık kıllı fırçasıyla da yerine gayet getiriyor durumu. Yapısı çok yoğun. Aylar geçti anca öyle yoğunluğu geçti diyebilirim. Sıvı formüllü olmasından dolayı, sürerken dikkatli olmanız gerekiyor. Maalesef sür çık maskaraları değil. Biraz dikkatli sürmeniz gerekiyor ki kaş altlarınıza, göz çevrenize bulaşma yapmasın. Ama hacim verecek diye iki maskarayı sürmek yerine, bunla uğraşıyorum aynı vakite geliyor zaten. :) 




Öyle maskara ki, her zamana uyan bir maskara. Yani gece makyajı, günlük makyaj hepsine uyuyor bence. Ben gözlerde hep güzel görünen maskaralar sevdiğimden ötürü, gece gündüz demem onu kullanırım. Bakışlara derinlik katıyor ne de olsa ve eyeliner çekmeseniz bile çekiciliği çok güzel oluyor. Bu maskarada da o var ve sürdüğüm zamanlar övgü aldım bunun sayesinde. Otobüste bir kız maskaramı sormuştu hatta bunu sürdüğüm zaman ve ince bir eyeliner ile bütünleştirmiştim kendisini. :)


Hacim veren maskaralar kirpikleri sertleştirme özelliğine sahip biraz da. Ancak bunun yapısı çok yoğun olduğundan ötürü, kuruması çabuk olmuyor. Sertleştirme de kaskatı olmuyor. Ben genelde iki kat uyguladıktan sonra biraz sertleşme hissediyorum ama sertlik yapmayan maskara da yok sanırım. Topaklanma çok yapmıyor eksi yanı ise gün sonunda biraz akma yapıyor. Fakat bu duruma çok alıştım çünkü akmayan denen maskaraların hepsi bende aktı. Benim göz yapımla olan bir problem olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu maskara birbirine yapıştırmıyor ve simsiyah yapıyor. Akabilir düşüncesi olabilir. Ama başka kullanan arkadaşımda akma yapmamış. Bu tip maskaralarda örümcek bacağı görünümü olabilir diye düşünülür ama öyle bir durumla karşılaşmadım. En iyi yapısı da o zaten. Hacim veriyorsa bir maskara, yoğunluk sağlayacağım diye kirpikleri birbirine çok yapıştırır genelde. Birçok etkiyi sorunsuz yerine getirdiği için benim 1,5 senedir favorilerim arasında ama benim gözüm doymaz yine iyi maskara arayışında olduğumdan ötürü iyi bir tane daha bulursam, her an kendisiyle yollarım ayrılabilir. Elimde zibilyon tane maskara var bakalım hepsinden nasıl kurtulacağım. :) Uzunluk veren maskaraları sürdükten sonra, daha da güzel gözüksün diye üstünden de bu maskarayı geçiyorum o zaman etkisi mükemmel oluyor. 


Bendeki görüntüsü de şöyle;






Evet sonuç olarak bu maskarayı gerçekten öneririm. Silmesi çok zahmetli değil. İki makyaj temizleyici diski ile işimi görüyorum bir gözde. Az bulaşma probleminden kaçış yok.. Kendisi siyah bir maskara ama ülkemizde extreme black versiyonu yok. Bu bile yeterli bence tek katta dahi canlı siyahlık veriyor. Rimmel London Scandaleyes Lycra Flex Mascara'yı sadece Watsons'ta bulabilirsiniz. Fiyatı 16 TL civarındaydı. Bu fiyata birçok high-end dediğimiz ürünlerden kat kat güzel sonuçlar veriyor. Ben indirimden 11.50 TL'ye almıştım. Bulduğunuz yerde bir deneyin derim. Hatta şans verin. Kirpiklerimde verdiği etkiyi çok seviyorum. Maskaraya çok önem veririm ve önemli olan söylediklerini de yerine getirmesi elbette. Ben bu maskarada çoğunu gördüm. :) Şimdilik bu kadar, kendinize iyi bakın, başka maskara yazımda görüşmek üzere! :)




11 Mart 2015 Çarşamba

Wet N Wild - Brulee Tekli Far İncelemesi



Merhabalar tekrardan!
Bugün bloğumun yazısı makyaj severler ve makyaj bloggerları arasında aşırı ünlenen ve ne zaman satın alınmaya gidilse genelde raflarda olmayan Wet'N Wild'ın tekli farlarından Brulee hakkında. Ben Wet'N Wild'ın geldiği ilk zamanlar sadece rujları ve eyelinerları ile ilgilenmiştim çünkü kendim far sürmeyi çok seven biri değilim. Ama gelin görün ki, bu kadar kişinin övgüsüne dayanamayıp, indirim zamanı şansıma raflarda bir dolu Brulee görünce alayım dedim. Aldım alalı 3 tane bitirdim kendisinden. :)




Brulee bir diğer adıyla tanımlarsak Creme Brulee, göz kapağınıza uygun bir göz fırçasıyla çok kolayca yayılabilen ten rengi bir far. Elimde elbette far paletleri var ve buna benzer ten rengi farlar da mevcut içlerinde ve onlar bunun kadar renk vermiyor. Ben bazsız kullanmıyorum ki akşama kadar dayansın diye. Yani herhangi bir concealerı azıcık ürüp göz kapaklarıma yayıyorum veya başka far bazını sürüyorum. Üstüne buna iki kere geçmem çok güzel sonuç veriyor. Yapısı yumuşacık ve biraz tozutabiliyor bu nedenle. Sürdüğünüz zaman da ilk olarak dağılma yapabilir ama üzerinden fırçayla bir kere geçmeniz yeterli olacaktır. Göz üstünde oluşan kızarıklık ve damarlı görünüm için nörtlemede oldukça başarılı.






Ben tüm övgüyü hak ettiğine kullandıktan sonra inandım. Gerçekten far çok sevmeyen biri olarak her gün sürüp göz kapaklarıma çok güzel aydınlık görünüm veriyor. Üzerine geçilen eyeliner ile de mükemmel birliktelik sağlıyor. Şu an 3.Creme Brulee var elimde ve o da yakında dibini görür. 





Kendisi çok amaçlı bir tekli far. Sadece göz makyajınıza baz görünümü olarak kullanabilirsiniz ondan sonra da gölgelendirme işlemine geçebilirsiniz. Fazla koyu renkli far sürdüğünüz zaman, kendisini  hata düzelten bir far olarak da görebilirsiniz. İyi karıştıramadıysanız koyu farınızı, üzerinden bu far ile geçip, yeniden işleme kolayca devam edebilirsiniz. Her farla çok güzel uyum içine girmiş. İçerik olarak bilmiyorum ne var içinde göremedim ama bu marka temiz bir markaydı.Ambalajı maalesef en kötü yanı. Çabuk zarar görebiliyor. Zor açılabiliyor açıkçası tırnaklarımı acıtmıştım ilk kullandığımda. 
Ürünün eksi yanı çok yok hatta baya baya kullanışlı bir ürün. Hatta bu farı gözaltı kapatıcısını sabitleme amaçlı kullananlar bile duymuştum ama gözaltı bölgesi hassas diye bildiğimden şaşmıyorum. 1.7 gramlık oluşu da çok artı bir özellik baya bereketli sonuçta. Fiyatı 6.50 TL. Benim gibi sür çık durumu ve hatayla sabah sabah uğraşamam diyorsanız tam size göre bir ürün. Başka yazımda görüşmek üzere, sevgiler! :)

8 Mart 2015 Pazar

Rimmel London Stay Matte Pudra İncelemesi

Merhaba herkese tekrardan!



Yine ufak bir aradan sonra sizlerleyim.
Ama unutmadan bir şeyi es geçmeyeyim ki bence artık tamamen her zaman hatırlanması gereken bir gün bu. 8 Mart.. Öyle bir günkü bu, güzel sözleri anca bugüne duyabiliyoruz. Dünyanın birçok yerinde, geçmişten günümüze ezilen, hor görülen, vahşice öldürülen, saygı duyulmayan, nesne haline getirilenler her zaman kadındı. Umarım değerimizin bilindiği, sevgi ve saygının eksik olmadığı, cinayetlerin, eziyetlerin bittiği günlere adım atarız. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu Olsun.




Evet, bugünün blog konuğu ise, defalarca kez blog yazısı yazılmış, alanlar da çoktan alıp, 3.4. kutusuna geçmiş olan Rimmel Stay Matte Pudra. Biliyorum bunun şanını çok duymuş olabilirsiniz. Övgüleri yere göğe de sığmadığı için gidip almıştım. Ve şuan 3. kutumdayım.




Pudranın adından da bilineceği üzere, 4-5 kadar yüzün yağlanmasını kontrol altına aldığını söyleyen bir matlaştırıcı pudra. Bu çok yağlı ciltler için yeterli gelmeyecektir. Ama karma ciltler için 6 saati de görebilir. Ben kullandığım sürece her gün kullandım. Eksiksiz. T bölgesi ve çene bölgem ayrıca yanaklarma kadar aşırı yağlı cilde sahip olduğumdan, bene 2-3 saat dayanıyor diyebilirim. Fakat biliyorum ki, beni hiçbir matlaştırcı pudra 8-9 saat idare edemeyeceğini düşündüğümden, uygun fiyatlı ve fiyatına göre iyi iş çıkaran pudra arayışına girdim. Bloggerlar çok övdü durdu ve ben de ilk işim almak oldu tabii. Kullandığım süre boyunca gayet memnun kaldım. Şu an 3.kutumdayım.
Yapısı gayet ince. Bendeki rengi transparent yani saydam pudra. Hiçbir kapatıcılık yok. Cildi çok sorunlu olanlar Stay Matte serisini sevmeyecektir ama kontrol altına alsın diyorsanız, tam size göre diyebilirim. Tozutma problemi çok yok. Etrafa sıçramıyor. En güzel yanı ise pul pul durmuyor yüzde. Hiçbir ağırlık hissi yok. Ben sürdüğümü hissetmiyorum bile. BB krem, CC krem, renkli nemlendirici ve fondöten üstüne sabitlemek amacıyla kullandığınız zaman, çok güzel bir şekilde sabitleme işlemi görüyor. Gözaltı kapatıcınızı da sabitleyebilirsiniz fakat eğer çok kuru göz altlarınız varsa, bu pudra göz altınızda pullanma ve dökülme yapabilir. Çünkü yapı gereğiyle biraz kuru. Ben kapatıcının üstüne kullandığımda, birikme yapmıştı. Performansını pek beğenmemiştim. O yüzden gözaltı kapatıcısı için yoluma hala toz pudralar ile devam ediyorum. 






Evet en büyük problemi ise ambalajı.. Maalesef o kadar dandik ki, kapak asla tutmuyor. Çabuk çatlıyor. Yere düşürdünüz mü kırılma ihtimali çok büyük. Ben 3.kutumdayım ama birisi çöpe gittiydi aldıklarımdan. Yere düştü ve paketi tamamen kırıldı. Çantaya at, çık durumu söz konusu değil. Rimmel dış güzellik önemli değil, iç güzellik önemli kavramını göstermek istemiş ama olmamış be güzelim! Bazen dış güzellik de gerekiyor hele ki kozmetik sektöründe. Zaten bu sektörde ben bir Wet'N Wild ve Rimmel ambalajlarını çok beğenmem. Özellikle ten ürünlerinde Rimmel baya başarısız.. 


Sonuç olarak, bu pudrayı karma-yağlı citliler için tek başına kullanmak isterlerse sonuna kadar öneririm. Matlaştırmasını çok iyi yerine getiriyor. Normal ve kuru ciltler tek başına kullanırlarsa sıkıntı çıkabilir. Pul pul görünebilir yüzlerinde fakat likit ürünler üzerine sabitleme amaçlı kullanan birçok kuru ve normal ciltli kişiler biliyorum. Onlar sabitlemesinden çok memnun. Çünkü likit ürünlerinizi çatlamış toprak gibi göstermiyor. Bu detay ten ürünlerinde her zaman çok önemli bir noktadır. Almak isterseniz, Rimmel sadece Watsons mağazalarında satılıyor. Birkaç renk seçeneği daha var. Ben renk ve kapatıcılık istemediğimden sabitleme amaçlı çoğu pudranın transparan rengini tercih ediyorum. Fiyatı şu an yanılmıyorsam 14.99 TL olması lazım. İndirimden 8.50 TL'ye almıştım. Bu fiyata bu performans çok iyi. Gayet memnunum mutluyum. :) Bugünlük bu kadar, kendinize iyi bakın.
Sevgiler! 

3 Mart 2015 Salı

Sebamed Q10 Lifting Eye Cream Göz Çevresi Kremi İncelemesi


Tekrardan merhabalar!
Blog yazılarımı elimden geldiği kadar sık tutmaya çalışıyorum ki, bir anlık heves için açılmış sonra vazgeçilmiş gibi bir görünüm oluşsun istemiyorum. Hevesle başladım, sadece iş yoğunluğu, uykusuzluk, vs. gibi problemlerden ötürü yazmak biraz zor gelmeye başladıydı ama şimdi toparlıyorum yavaş yavaş. Acemiliğime verin. :)




Evet işin özüne dönecek olursak, bugün inceleyeceğim bir ürün göz kremi hakkında olacak. Henüz 24 yaşına daha girmedim. Göz çevreme anti-aging yazan kremler kullanmamaya çalışıyorum açıkcası. Her ne kadar krem üzerinde anti-aging iddiası bulunsa da, bana bomboş iddia geliyor. Baya boş hem de. Bana iyi nem veren göz kremi arayışındaydım. Hem iyi emilecek, nem verecek, yakmayacak, alerji oluşturmayacak tarzda krem bakınıyordum ki indirimden aldığım Sebamed Q10 Lifting Eye Cream yetişti diyebilirim. Öylesine aldığım ama beni baya memnun eden bir ürün oldu.
Özelliklerine baktığım zaman, nemlendirmesi gerçekten çok iyi. 28 gün kullanımda çizgileri yok eder gibi bir şeyler dese de bu külliyen yalan. Böyle bir krem ben duymadım, görmedim. En pahalı, cep yakan kremler bile bunu beceremiyorken.. Her neyse, fakat nemlendirmesinden dolayı sürekli kullandığım bir ürün durumuna geldi. Emilmesi yerinde, vıcık vıcık, yapış yapış değil, gözaltı kapatıcısı kullanacağım zamanlar kapatıcımı bozmadı ve aynı nemini korudu. İnce bir yapısı var, ardından göz çevresi etrafında yumuşaklık hissediyorsunuz. Bir dönem kullandığım Lancome Bifacil göz makyaj temizleyicisi yüzünden göz çevrem aşırı kuruyup, kırışıklara başlayacak korkusundan krem sürme ihtiyacı duydum. Hali hazırda vardı elbette. Kofreden çıkan Lancome tester göz kremi, ardından da L'oreal'in göz kremi. Ama ne yazık ki ikisi de fiyaskoydu Hatta L'oreal göz kremi bile kurutmuştu nemlendirmesi gerekirken...


Benim kansızlık problemim çok fazla olmasna rağmen, çok şükür gözaltı problemim yok öyle. Uykusuzluktan çıkan hafif morluklar olabiliyor neyse ki çok kısa sürede geçiyor. Kupkuru da değil elbette ama bir yerden geleceğe yatırım yapmak lazım. Şimdilik ucuz yollu, nemlendirmesi gayet güzel ve başarılı bulduğum, bu ürünü bittikçe alacağım. Nemlendirmesi yetersiz gelmeye başlayınca, daha başka, bundan üst seviyede bulursam alacağım tabii. Ama dediğim gibi, gözaltınız çok sorunlu değilse, morluk yoksa, kuruluğu idare ederse, bu kremi gerçekten öneririm. 30'umdan sonra artık gerçek kırışıklık giderici arayışına gireceğim. Ama iyi baktığımız sürece, iyi nemlendiren uygun fiyatlı kremler yeterli gelebilir bence. 



Kremin en sevdiğim yanı hijyenik olması. Ağzı dar bir tüpte geliyor. Siz sıkmadıkça akmıyor ve az miktar da geliyor. 15 ml az görünebilir fakat zaten az bir miktarı sabah akşam sürmeniz, yeterli gelecektir. Daha fazlası ister istemez gözünüze zarar verebilir. Ben her sabah ve gece yatmadan önce uyguluyorum, yüzük parmağımla tampon hareketlerle sürüyorum. Kendisi de birkaç dakika içinde emilmiş oluyor. Ve sağlıklı, parlak bir görünümünü rahatlıkla görebiliyorum. Psikolojik olabilir belki diyeceğim ama kullandığım diğer ürünlerde böyle bir duruma rastlamamıştım.



Ürünün kötü bir yanı ise, içinde parfüm ve alkol barındırması. Çok temiz içerikli değil her ne kadar paraben bulundurmasa da. Göz çevresi baya hassasken, parfüm olayı benim canımı sıkıyor. Fakat ben nemlendirmesinden çok memnun olduğum için, bir nevi koku olayını duymuyorum zaten rahatsız edici de değil. Ürünü 4 haftadır aralıksız kullanıyorum, kuruluk olayını %85 aşmış bulunmaktadır. 
Bu ürünü denemek isterseniz, bence bir şans verin. Ben bir şey beklemeyerek alıp, çok memnun kaldım. Yukarıda da belirttiğim gibi, bundan daha iyi nemlendirenle karşılaşırsam, belki pabucunu dama atarım ama en iyisini bulana kadar şimdilik en iyisi bu. Alıp denemek isterseniz Gratis, Watsons, çeşitli eczanalerde, online bakım sitelerinde rahatlıkla bulabilirsiniz. İndirimsiz fiyatı 28 TL. Ben indirimden 15 TL'ye almıştım. Bu fiyata bu performans çok iyi bence. :)
Bir sonraki blog inceleme yazımda görüşmek üzere,
Sevgiler! 

1 Mart 2015 Pazar

Golden Rose Velvet Matte 12 Numaralı Ruj İncelemesi


Mart ayının ilk gününden herkese merhabalar!



Bugün çaylarınıza, kahvelerinize eşlik edecek yazım ise ruj üzerine olacak. Rujlar benim vazgeçilmez makyaj malzemelerimdir. Çoğu markanın ilk olarak rujlarını almışımdır. Şimdi ise uzun süredir favorim, yapısıyla, kalıcığıyla, uygun fiyatlığıyla çok güzel performans sağlayan ürünü incelemeye geçeceğim.



Golden Rose, yerli bir marka ve son zamanlarda fazlaca atağa geçti. Koleksiyonlarına Velvet Matte diye bir seri eklediler ki, tadından yenmez cidden. Öyle ki, Golden Rose'un en ama en sevdiğim ruj koleksiyonu oldu. İçerdiği E vitamini serisiyle, dudağı kurutmayan, kullanımı ve sürümü zor olmayan, kalıcılığı 7 saate kadar süren ki fyata göre çok enfes bir durum bu. Seri 27 farklı renkten oluşuyor. Benim tercihim, tenime ve yüzüme çok yakıştırdığım 12 numaradan yana oldu. İyi ki de onu tercih etmişim ki ne zaman sürsem rengi ve markası soruldu. Kendisi gül kurusuna yakın bir pembe tonunda.

Golden Rose Velvet Matte'nin kendi açıklamasına bakacaksak eğer;
"Golden Rose Velvet Matte Ruj kadifemsi, mat ve yumuşak yapısı ile kolayca sürülür; yoğun kapatıcılık özelliği ile dudaklara dolgun ve pürüzsüz görünüm kazandırır.  İçeriğindeki güçlü nemlendiriciler ve E vitamini dudakları besler, kurumasını önler. Paraben içermez, dermatolojik olarak test edilmiştir."



Gerçekten yoğun kapatıcılık sağlıyor. Sürümü mat rujlara göre rahat sürülüyor. Ben zate makyajda mat aşığıyım. Rujlarda da tercihim hep mat olmuştur ki, Golden Rose imdadıma bu koleksiyon ile yetişti. Henüz elimde 1 tane var çünkü ben bir rengine takıldıysam, diğerlerine pek bakmam. Kurutmayan bir ruj dedim evet, ama eğer dudaklarınız her türlü kuruysa, sürmeden önce lipbalm sürmenizi öneririm. Bazen ben de kullanıyorum ama kullanmadığım zamanlar çok sıkıntı çekmedim. 4-5 saat sonra sadece kuruluk hissetim ama ben fazla ruj tazeleyen biriyim. Kahve içmekten ruj bana pek dayanmaz.

 Dudak kusurlarını aman aman belli etmiyor ama çoğu rujda ben bu durumla karşılaştım. En güzel yanlarından biri de yapısı kadifemsi ve çok opak. Rengini hemen veriyor. Paraben bulunmadığı vaadi ise çok güzel bir etki olmuş bu ruja çünkü parabensiz de böyle güzel rujlar üretilebildiğini görmüş oluyoruz.



Çok fazla bir şey dememe gerek yok bu ruj hakkında. Çok memnunum. Mat rujlar arasında elimin sürekli gittiği, pastel boya gibi kıvamda olmayan, bulaşma sorunuyla fazla karşılaşmadığım, kalıcılığı çok yerinde olan, pigmentasyonu mükemmel, birçok high-end kategorisindeki rujdan daha renk veren, kalıcı olan bu ruja şans vermenizi öneririm. Golden Rose online alışveriş sitesinden, Gratis, Watsons, T-Shop, Rossman, Cosmo Home gibi birçok kozmetik ürünleri bulunan yerlerden kolayca temin edebilirsiniz. Fiyatı online sitesinde 15,75TL gözüküyor. Ben geçen sene 11.90 TL'ye almıştım. Biraz zam gelmiş ama bu fiyata bu performansa cidden hak ediyor.
Başka yazımda görüşmek üzere,
Sevgiler! :)